Hava Durumu

Sanat ve Edebiyat Dünyası Filistin İçin Ayağa Kalkıyor

Yazının Giriş Tarihi: 30.10.2024 09:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.10.2024 09:13



Edebiyat dünyası İsrail’e karşı tarihi boykot çağrısında bulundu. Nobel, Booker, Pulitzer ve Ulusal Kitap Ödülü sahibi yazarların da aralarında bulunduğu binden fazla edebiyatçı, Filistin halkının mülksüzleştirilmesine ortak olan İsrailli kültür kurumlarına karşı kitlesel bir boykot başlattı. Bu kitlesel bildiri, İsrail kültür kurumlarına yönelik tarihteki en büyük kültürel boykot girişimini temsil ediyor. Siyonizmin kültür ve sanat dünyasındaki etkisini düşünürsek, bu tarihi metnin ne kadar mühim olduğu ortaya çıkacaktır.

Boykot çağrısını imzalayan 1.000'in üzerinde yazar arasında Sally Rooney, Annie Ernaux, Arundhati Roy, Viet Thanh Nguyen, Max Porter, Ocean Vuong, Percival Everett, Abdulrazak Gurnah, Rupi Kaur, Michelle Alexander, Judith Butler, Rachel Kushner, Jhumpa Lahiri ve Valeria Luiselli gibi tanınmış isimler yer alıyor. İmzacı yazarlar, ayrımcılık ve yerinden edilmeyle ilişkilerini sorgulamadan İsrail kültür kurumlarıyla vicdanen ilişki kuramayacaklarını belirtti.

Metnin başlarında yer verilen ifadeler, yazarların İsrail’in yalan propagandasına rağmen yaşananların bilincinde olduğunu gösteriyor;. Metindeki ana ifade şu; “Bu yaşananlar bir soykırımdır; aylardır önde gelen uzman akademisyenler ve kurumlar bunu dile getiriyor. İsrailli yetkililer, Gazze nüfusunu ortadan kaldırma, Filistin devletini imkansız hale getirme ve Filistin topraklarını ele geçirme motivasyonlarını açıkça ifade ediyor. Bu, 75 yıllık yerinden edilme, etnik temizlik ve apartheid uygulamalarının devamıdır.”

Uzun metin şu asil ifadelerle sonlandırılıyor: “İsrailli kurumlarla çalışmak, Filistinlilere zarar vermektir; bu yüzden meslektaşlarımız olan yazarları, çevirmenleri, illüstratörleri ve kitap çalışanlarını bu taahhüde katılmaya davet ediyoruz. Yayıncılarımızı, editörlerimizi ve temsilcilerimizi de tavır almaya, kendi katılımımızı, kendi ahlaki sorumluluğumuzu tanımaya ve İsrail devleti ile bu baskıcı İsrail kurumlarıyla işbirliğini durdurmaya çağırıyoruz.”

Bu kültür boykotu metni, küresel edebiyat camiasının, İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına karşı duyduğu derin eleştiriyi ve ahlaki duruşu güçlü bir şekilde belirtiyor. Metin, İsrail’in Filistin topraklarında uyguladığı ayrımcılık, yerinden etme ve apartheid olarak tanımlanan baskıcı politikaları kınarken, kültür kurumlarının bu durumu “normalleştirdiğini” de ifade ediyor.

Dünyada vicdanın hâlâ var olduğunu gösteren bu metin, kültürün, sanatın ve edebiyatın vicdana bir sığınak olabileceğine dair umut aşılıyor. Metnin ana temaları şunlardır:

1- Ahlaki Duruş ve Vicdan Çağrısı: Metin, yazarların ve yayıncıların “vicdanen rahat bir şekilde” İsrail kültür kurumlarıyla işbirliği yapamayacaklarını belirterek, ahlaki bir duruş sergiliyor. Bu ifade, metnin sadece bir politik boykot çağrısı olmadığını, aynı zamanda bireylerin ve kurumların ahlaki sorumluluklarına da dikkat çekiyor.

2- Kültürün Rolüne Eleştiri: Metin, kültür kurumlarının İsrail devlet politikalarını akladığını, gizlediğini ve “sanat yoluyla maskelediğini” belirtiyor. Bu, kültür ve sanatın toplumdaki etkisini ve dönüştürücü gücünü kabul eden bir eleştiridir. Metin, sanatın sadece ifade özgürlüğü değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk taşıdığına da vurgu yapıyor.

3- Güney Afrika Apartheid Rejimiyle Kıyaslama: Metin, İsrail’in Filistin politikasını apartheid ile karşılaştırarak, Güney Afrika’daki apartheid karşıtı mücadeleyi örnek gösteriyor. Bu, boykota tarihsel bir meşruiyet kazandırmayı ve uluslararası kamuoyunun apartheid karşıtı dayanışmasını hatırlatmayı amaçlıyor. Güney Afrika örneği, metnin güçlü bir analoji oluşturmasına ve boykotun, tarihteki benzer baskıcı rejimlere karşı dayanışmanın bir parçası olarak sunulmasına imkân tanıyor.

4- İsrail’in Politikalarına Karşı Tavır: Metinde, İsrail’in “soykırım” politikası uyguladığı dile getiriliyor. Bu, metnin en güçlü ifadesi olarak dikkat çekiyor. Burada kullanılan “soykırım” kelimesi, durumun ciddiyetini vurgulamak ve uluslararası hukukta tanımlanan en ağır suçlardan biri olan soykırımı işaret ederek, İsrail’in politikalarına yönelik ciddi bir tavır alma çağrısında bulunuluyor.

5- Küresel Boyut ve Katılım Çağrısı: Metin, dünyanın dört bir yanından yazarları, mütercimleri, yayıncıları, kitapçıları ve yayınevi çalışanlarını bu boykota katılmaya davet ederek, uluslararası bir dayanışma hareketi oluşturmayı amaçlıyor. Edebiyat dünyasındaki bu geniş katılım çağrısı, kültürel boykotun gücünü artırma ve duyarlılığı yayma çabasıdır.

6- Politik ve Kültürel Kriz Vurgusu: Metin, 21. yüzyılın en derin ahlâki, siyasi ve kültürel krizine vurgu yaparak, İsrail-Filistin meselesinin yalnızca bölgesel bir sorun olmadığını, aynı zamanda küresel bir vicdan meselesi olduğunu anlatıyor. Bu kriz ifadesi, hem okuyucuların hem de edebiyat dünyasının konuyu insani bir kriz olarak da görmesini sağlıyor.

Sonuç olarak, dünyaca tanınmış binden fazla yazarın imzaladığı bu metin, edebiyat dünyasının sesini kullanarak İsrail’in Filistin politikasına karşı güçlü bir eleştiri ortaya koyuyor. Ahlâki, tarihi ve vicdani referanslara dayanan bu boykot çağrısı, bütün okuyucuları ve kitap severleri ahlâki bir duruş almaya davet ediyor.

Türkiye ve İslam dünyasındaki kültür, sanat ve edebiyat yazarları ise bu duruşa ne kadar destek veriyor?

Devam eden soykırıma karşı en güçlü tepkiyi bir yıl içinde onların göstermesi gerekmez miydi?

Bari bu vahşetin, Gazze’de yaşanan acıların binlerce roman, şiir, şarkı, tiyatro ve filmle sanatın diliyle dünyaya duyurulması için elimizden gelen bütün çabayı sarfedelim…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.