Bu coğrafyada yollar uzun ve incedir. Aşk ve şehadet birleşince yollar kısalır ve hedefe ulaşılır. İsmail'ce kurban olmasını bilmek gerekiyor. Bu yüzden, yüzyıldır büyük komplolara ve emperyalist oyunlara maruz kalan bu coğrafyanın dirilişi için şehadet ve cihad ruhunun yeniden dirilmesi gerekiyor. Bu savaş uzun sürecek gibi görünüyor ve bu coğrafyanın hakiki evlatlarının münafıklar, siyonistler ve emperyalistlerle daha çok işi var.
Hamas lideri İsmail Heniye’nin şehadeti, İsmail (as) gibi bir kurban olmayı simgeliyor. Bu coğrafyada İsmailer bitmez; her daim var olacaklardır. Filistin toprakları verimlidir, sürekli olarak liderler doğurmuş ve doğurmaya devam etmektedir. Direniş liderleri şehadet projesidir ve Heniye, Hamas liderleri arasında şehit düşen dokuzuncu isimdir. Direniş, bir özgürlük hareketidir ve liderlerinden birinin şehadetiyle durmaz; her yeni lider, özgürlük inşasında bir taş daha ekler...
Heniye'nin şehadeti, Malezya'dan Fas'a kadar İslam alemini ve özgür dünyayı sarstı. Türkiye'de her kesimden insan bu barbar saldırıyı kınadı. Türkiye'nin 81 ilinde salâlar okundu ve merkez camilerinde gıyabi cenaze namazı kılındı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, yayımladığı açıklamada; “Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin Tahran'da gerçekleştirilen alçakça bir suikast sonucu katledilmesini lanetliyoruz. Bu saldırı, aynı zamanda Gazze'deki savaşı bölgesel boyuta yayma hedefi taşımaktadır. Uluslararası toplum İsrail'i durdurmak için harekete geçmediği takdirde, bölgemiz çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya kalacaktır. Türkiye, Filistin halkının haklı davasını desteklemeyi sürdürecektir” denildi.
Hamas'ın düşmanı sadece ABD ve İsrail değil; birçok münafık rejim de Müslümanlar arasında direniş ve mücadele ruhunu diri tuttuğu için Hamas'a düşmandı. Kim bilir, Heniye'yi de Filistinlileri katleden ihanet katletmiştir belki. İhanet olmadan böyle bir suikast yapılamazdı zaten. 10 aydır dünyanın en küçük bölgesinde Hamas liderlerini şehit edemeyen Siyonist İsrail, aylardır Suriye, Lübnan, Irak, Yemen ve şimdi İran'ın başkenti Tahran'da istediğini vuruyor ise İran'ın içeriden nasıl kuşatıldığını düşünmek bile istemiyorum. Acaba içeriden bu kuşatılmışlık mı İran'ı Filistin'e destek vermekten alıkoyuyor?
İran, mevcut savaş bulutlarının genel bir çatışmaya dönüşmeden geçeceği umudunu taşıyor... Çünkü her ülke gibi İran da devlet olarak projesini tamamlamak ve devlet olarak yaşamak istiyor. Ancak İran ya bunun farkında değil ya da farkında olup görmezden gelmeye çalışıyor ki, bu savaş bölgeyi jeopolitik istikrar aşamasından çıkardı... İsrail, müttefikleri ve Amerika'nın gözünde bölge, Orta Doğu'nun Siyonistleşme projesini engelleyen tüm güçlerin tamamen ortadan kaldırılması şartıyla istikrar noktasına geri dönebilir...
Bu nedenle, İran kaçınmak istese bile, onu zorla bu savaşa sokacaklar. İran'ın ve özellikle "Hizbullah"ın müttefik güçlerinin davranışları tereddütlü ve korkak... Netanyahu veya Trump'ın etkisiyle geniş çaplı bir savaş kaçınılmaz olarak geliyor. İran bundan kaçamayacak çünkü bu, Siyonist ve Amerikan karar alıcılarının bakış açısıdır. On yıllardır ertelenen bu proje bugün mümkün hale geldi... Amerika, İsrail ve Arap müttefiklerinin, tüm ekseni ortadan kaldırmak için ödeyecekleri bedel, bu projeyi on yıllar boyunca ertelemekten daha cazip. Bunu anlamayan, bekleyen her şeyi hak ediyor.
Sonuç olarak, bir günde 6 Müslüman ülkeye ABD'nin desteğiyle birden saldırı düzenleyen İsrail'e karşı Müslüman ülkelerin birlik olma zamanı geldi, geçiyor. Artık sadece konuşmak yeterli değil; birlik ve direniş zamanıdır. Filistin'in özgürlüğü için, coğrafyanın hakiki evlatlarının münafıklar, Siyonistler ve emperyalistlerle mücadelede daha çok işi var. İsmail Heniye'nin şehadeti, direnişin asla durmayacağını ve her yeni liderin özgürlük mücadelesine katkı sağlayacağını gösteriyor.
Türkiye ve Katar gibi ülkeler, Endonezya, Malezya, Pakistan gibi Müslüman ülkelerle birlikte hareket ederek, Rusya ve Çin'in desteğiyle Siyonist İsrail'i durdurma adımlarını atmalı. Müslüman halklar, münafık rejimlere karşı toplu kıyam etmeden, Gazze için gerçekçi adımlar atmalı. Artık konuşma zamanı değil, iş zamanı...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Turan KIŞLAKÇI
Birlik ve Direniş: Filistin İçin Son Çağrı
Bu coğrafyada yollar uzun ve incedir. Aşk ve şehadet birleşince yollar kısalır ve hedefe ulaşılır. İsmail'ce kurban olmasını bilmek gerekiyor. Bu yüzden, yüzyıldır büyük komplolara ve emperyalist oyunlara maruz kalan bu coğrafyanın dirilişi için şehadet ve cihad ruhunun yeniden dirilmesi gerekiyor. Bu savaş uzun sürecek gibi görünüyor ve bu coğrafyanın hakiki evlatlarının münafıklar, siyonistler ve emperyalistlerle daha çok işi var.
Hamas lideri İsmail Heniye’nin şehadeti, İsmail (as) gibi bir kurban olmayı simgeliyor. Bu coğrafyada İsmailer bitmez; her daim var olacaklardır. Filistin toprakları verimlidir, sürekli olarak liderler doğurmuş ve doğurmaya devam etmektedir. Direniş liderleri şehadet projesidir ve Heniye, Hamas liderleri arasında şehit düşen dokuzuncu isimdir. Direniş, bir özgürlük hareketidir ve liderlerinden birinin şehadetiyle durmaz; her yeni lider, özgürlük inşasında bir taş daha ekler...
Heniye'nin şehadeti, Malezya'dan Fas'a kadar İslam alemini ve özgür dünyayı sarstı. Türkiye'de her kesimden insan bu barbar saldırıyı kınadı. Türkiye'nin 81 ilinde salâlar okundu ve merkez camilerinde gıyabi cenaze namazı kılındı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, yayımladığı açıklamada; “Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin Tahran'da gerçekleştirilen alçakça bir suikast sonucu katledilmesini lanetliyoruz. Bu saldırı, aynı zamanda Gazze'deki savaşı bölgesel boyuta yayma hedefi taşımaktadır. Uluslararası toplum İsrail'i durdurmak için harekete geçmediği takdirde, bölgemiz çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya kalacaktır. Türkiye, Filistin halkının haklı davasını desteklemeyi sürdürecektir” denildi.
Hamas'ın düşmanı sadece ABD ve İsrail değil; birçok münafık rejim de Müslümanlar arasında direniş ve mücadele ruhunu diri tuttuğu için Hamas'a düşmandı. Kim bilir, Heniye'yi de Filistinlileri katleden ihanet katletmiştir belki. İhanet olmadan böyle bir suikast yapılamazdı zaten. 10 aydır dünyanın en küçük bölgesinde Hamas liderlerini şehit edemeyen Siyonist İsrail, aylardır Suriye, Lübnan, Irak, Yemen ve şimdi İran'ın başkenti Tahran'da istediğini vuruyor ise İran'ın içeriden nasıl kuşatıldığını düşünmek bile istemiyorum. Acaba içeriden bu kuşatılmışlık mı İran'ı Filistin'e destek vermekten alıkoyuyor?
İran, mevcut savaş bulutlarının genel bir çatışmaya dönüşmeden geçeceği umudunu taşıyor... Çünkü her ülke gibi İran da devlet olarak projesini tamamlamak ve devlet olarak yaşamak istiyor. Ancak İran ya bunun farkında değil ya da farkında olup görmezden gelmeye çalışıyor ki, bu savaş bölgeyi jeopolitik istikrar aşamasından çıkardı... İsrail, müttefikleri ve Amerika'nın gözünde bölge, Orta Doğu'nun Siyonistleşme projesini engelleyen tüm güçlerin tamamen ortadan kaldırılması şartıyla istikrar noktasına geri dönebilir...
Bu nedenle, İran kaçınmak istese bile, onu zorla bu savaşa sokacaklar. İran'ın ve özellikle "Hizbullah"ın müttefik güçlerinin davranışları tereddütlü ve korkak... Netanyahu veya Trump'ın etkisiyle geniş çaplı bir savaş kaçınılmaz olarak geliyor. İran bundan kaçamayacak çünkü bu, Siyonist ve Amerikan karar alıcılarının bakış açısıdır. On yıllardır ertelenen bu proje bugün mümkün hale geldi... Amerika, İsrail ve Arap müttefiklerinin, tüm ekseni ortadan kaldırmak için ödeyecekleri bedel, bu projeyi on yıllar boyunca ertelemekten daha cazip. Bunu anlamayan, bekleyen her şeyi hak ediyor.
Sonuç olarak, bir günde 6 Müslüman ülkeye ABD'nin desteğiyle birden saldırı düzenleyen İsrail'e karşı Müslüman ülkelerin birlik olma zamanı geldi, geçiyor. Artık sadece konuşmak yeterli değil; birlik ve direniş zamanıdır. Filistin'in özgürlüğü için, coğrafyanın hakiki evlatlarının münafıklar, Siyonistler ve emperyalistlerle mücadelede daha çok işi var. İsmail Heniye'nin şehadeti, direnişin asla durmayacağını ve her yeni liderin özgürlük mücadelesine katkı sağlayacağını gösteriyor.
Türkiye ve Katar gibi ülkeler, Endonezya, Malezya, Pakistan gibi Müslüman ülkelerle birlikte hareket ederek, Rusya ve Çin'in desteğiyle Siyonist İsrail'i durdurma adımlarını atmalı. Müslüman halklar, münafık rejimlere karşı toplu kıyam etmeden, Gazze için gerçekçi adımlar atmalı. Artık konuşma zamanı değil, iş zamanı...