Suçluyu parti-küllerine ayırmak her zaman hakikat körlüğüne neden olur. Yakın zamanda gündemi sarsan Yenidoğan bebek çetesinin ele başı ve savcıyı tehdit etme cüretine haiz adamın Mustafa Kemal heykelinden, MİT başkanımız İbrahim Kalın’a dek fotoğrafları sosyal medyaya servis edildi. Herkesin herkesle fotoğraf çektirebileceği bir gerçek. Yapılmak istenen kuvvetli ve karanlık adam algısı bu şekilde sağlanıyor. Yenidoğan bebek çetesi hakkında ortaya çıkan tapeler ise kan dondurucu.

Bir hasta yakınının CİMER şikayeti…

Bunu değerlendiren ve denetleyen BAKANLIK…

Tehditlere boyun eğmeyen şerefli SAVCIMIZ…

Bebek katili bu çetenin doktorluğunu üstelenen Fırat Sarı TV kanallarına sağlık temalı demeçler vermeyi de ihmal etmemiş.

En iyi bildiği şey sağlıklı bebekleri ölüme sürüklemek suretiyle üzerlerinden para devşirmek olmasına rağmen… Üstelik bu doktor müsveddesinin terör örgütü PKK üyeliğinden 12 yıl kesinleşmiş cezası var. 2003 yılında dönemin C. Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayladığı Topluma Kazandırma Yasasıyla mesleğine geri dönüyor. Fakat Fırat Sarı yaşatmak için Hipokrat yeminleri ettiği mesleki kariyerine katil olarak devam ediyor.

Sözde doktor Fırat Sarı topluma kazandırılırken geleceğimiz olan henüz günlük bebekler toplumdan yok ediliyor. Listelerde yerini alan ve bu çetenin faaliyetlerine devam ettiği hastanelerden biri olan Avcılar Hospital’ın eski sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun olduğu ortaya çıkıyor.

İhmaller zincirinde olan bebeklere oluyor.

Bahsi geçen 12 bebek sayısının çok daha fazlasının bu çetenin elinde kurban edildiğini düşünüyorum. Bebeklerini kaybeden anneleri ikinci kez öldüren bu kan emici ruhların kapsamlı bir çete olduğu ise aşikar.

Hemşiresinde, şoförüne, doktorundan müsteşarına paralel bir örgüt gibi hareket eden YENİDOĞAN BEBEK çetesi olayı daha çok su kaldıracak gibi. Ucu her kime dokunuyorsa dokunsun bu işin faillerinin vicdan nezdinden hak ettikleri cezayı alacaklarına inanıyorum.

Müebbetse müebbet…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti çetelerin at koşturduğu bir muz cumhuriyeti değildir.

Şerefli savcılarımız ve emniyet personellerimizin de sayesinde kokuşmuş irinlerinden arınacaktır.

Adalet, adalet, adalet…