Ne kendi etti râhat, ne âleme verdi huzur… Yıkıldı gitti cihândan, dayansın ehl-i kubûr…

Halka uzanan namlunun karşı ucundaki bir çift hain göz hayata gözlerini yumdu. Asrın münafığı Fetullah Gülen, vatan hainlerinin makus talihini yaşadı ve “VATANSIZ” öldü.

Sandıkla gelenin asker postallarıyla gittiği Türkiye’nin karanlık yıllarında kapalı kapılar ardında darbecilerle tokalaştı.

Bukalemun dahi 11 farklı renge bürünebilirken FETÖ ve avaneleri her renge girebiliyorlardı.

Himmet, cemaat, fedailik, olimpiyatlar, Türkçe, Türkiye, yetim kardeşliği…

FETÖ bir milletin kılcal damarlarına sızarak zehrini akıtma operasyonunu yapmıştır.

Kutsal saydığımız dini ve manevi tüm değerlerimizi içini boşaltmak suretiyle metalaştırmış, örgütün menfii hedeflerine aracı kılmıştır.

Bir ülkenin hatrı sayılır tüm kurumlarına örgüt üyelerini yerleştirmiş…

Üstelik bunu yapan emin erleri haşhaş çeken, Hasan Sabbah’ın fedailerini aratmayan, Hocaefendilerinin kokmuş donlarıyla yatıp kalkan ve 1 dolara ruhlarını satan zihinlerden seçilmiştir.

Cemaat ve yurtlarında kalan öğrencilere akla ve vicdana aykırı uygulamaları dayatmışlardır.

İtiraz edenlere ise asi etiketi yapıştırdılar.

Adı Fetullah Gülen Cemaati olan bu örgütün kodları: Takiyye, haşhaş, hıyanet ve biaatti…

Ta ki 15 Temmuz Darbe teşebbüsüne kadar…

Kardeşin kardeşe silah doğrulttuğu, yıkanmış beyinlerin ölüm fermanını imzaladığı o çetin gecede 251 vatan evladı şehadete yürüdü.

Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz hesabı…

Ömer Halis Demir yüreklere imzasına atan tarihin en şerefli “onur yürüyüşünü” yaptı.

Şehadete koştu...

Bıyığı dahi terlememiş Mahirler gençliklerinin baharında Çanakkale ruhunu dirilttiler.

Ve bugün 251 vatan evladının şehadetine müsebbib olan FETÖ Pensilvanya’da 251 numaralı bir odada öldü.

Nasıl bilirdiniz diye soracak olursanız hiç iyi bilmezdik!

Haklarımız da helal değildir.

15 Temmuz şehitlerimize rahmetle...

Darısı tüm hain çetelere ve örgütlerine…