En iyisi halkın kazanması ama kim kazanırsa halk kazanacak? İlk söylenmesi gereken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını, şehre ve şehirde yaşayanlara en iyi hizmeti sağlayacak kazansın. Hizmet de önemli tabii ki ama bu defa sanki 'olası depremden önce' kentsel dönüşümü tamamlayabilecek bir beceriye ve iradeye sahip olan kazansa çok daha iyi olur. Çünkü geliyor gelmekte olan...

300 bin acil dönüşmesi gereken konut olduğunu herkes biliyor ve kabul ediyor. Bilim insanları da 7'den büyük bir depremin çok yüksek ihtimalle yakın zamanlarda 3 ya da 10 vakte kadar olabileceğini söylüyor. Bu durumda 'Erdoğan karşıtlığı' ya da 'PKK gibi bir cani terör örgütünü ayakta gösterme' motivasyonu ile oy kullanmak kimsenin canını malını kurtaramaz. Denilebilir ki "bu kentsel dönüşümü Ekrem İmamoğlu da yapabilir, ona oy veririz hem canımız kurtulur hem de Ak Parti'ye ve Erdoğan'a ağır bir ders daha vermiş oluruz."

 Bu, gerçekten gerçek olsa iyi de ortada muhtemel gerçeklerden ziyade yaşanmış gerçekler var. Mesela 5 yılda İBB damgasını taşıyan kentsel dönüşüm sayısı ve dönştürülen konut sayısı çok komik rakamlarda kalmış durumda. "Bizi seçerseniz her şey güzel olacak, merak etmeyin bizi kimse engelleyemez" diyenler şimdi 'ne yapalım elimizi kolumuzu bağlıyorlar' söylemine sığınmış görünüyor.

Bağlayan olsa da olmasa da kentsel dönüşüm için İBB, Esenler Belediyesi kadar bile proje gerçekleştiremedi. Ayrıca Sayın İmamoğlu'nun liderliğine oynadığı CHP, geçen 12 yıl boyunca ülke genelinde kentsel dönüşüme karşı binlerce davayı örgütledi ve dönüşümleri engelledi. Yani mesele imkan meselesi de değil, irade meselesi. CHP zaten dönüşüm mönüşüm olsun istemedi, istemeyecek, yapmayacak. 

Hayırlı seçimler olsun inşallah...