İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin, Dışişleri Bakanı ve beraberinde İran devletinin en üst düzey yöneticilerin 1979 model bir ABD helikopterinde 'suikast gibi kaza' ile ölüp gitmesi tarihi trajedidir. 45 yıldır İran halkına kan kusturan, mollalar rejiminin ne kadar çürüdüğünü açıkça ortaya koymuştur. Sağa sola kamikaze insansız hava aracı atmak, törenlerde içinde olduğu belirsiz çakma füzelere geçit töreni yaptırmak artık kimsenin gözünü boyamaz.

Dünyanın en zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip ülkeleri arasında ilk 5'te olan İran'da kişi başına düşen milli gelir 15 bin dolar civarındadır. Bu rakamın bu doğal kaynak zenginliğine göre 60 bin dolar olması gerekirdi. Ancak mollalar hem İran halkının kaynaklarını en ucuza peşkeş çekerek hem de lüzumsuz sınır ötesi silahlı çekelere harcayarak 'zengin ülkenin' halkını fakir bırakmıştır. Halk artık dünyadan kopmuş bir ülkenin vatandaşı olarak yaşamak istemiyor. Bu konuda iki yöntemle tepki gösteriyor. Birinci yöntem her fırsatta gösteriler ve önü zor alınan eylemlerdir, ikinci yöntem ise İran'daki her seçime minimum katılım sağlanmasıdır. 

Yakın gelecekte İran'da rejim çökecek ve halk kendi kaderini tayin edecek. Umalım da bu süreç çok kanlı geçmesin. Sınırlarımızın ötesinden yeni bir göç dalgası başlamasın...