MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Öcalan Çağrısı" siyaset gündeminde deprem etkisi yaptı. CHP, DEM, İyi Parti gibi siyaset kurumlarının başkanları ve sözcüleri meseleyi anlamakta zormanırken ne yazık ki PKK'nın iplerini elinden kaçırmak istemeyen şer güçler durumu hemen kavradı ve ağır bir yanıt geldi. TUSAŞ'a PKK'lı teröristler saldırdı 5 şehit verdik.
Bahçeli ne demişti:
"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Terörsüz bir siyaset için sorumluluk almaya hazırız. Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın."
En az iki şeştan devletin istihbarat örgütleri bu mesajın ne anlama geldiğini çok iyi anlamış olmalı ki Türkiye'nin en milliyetçi liderinin siyasi ikbalini ayaklar altına alarak yaptığı bu açıklamadan bir gün sonra iplerini elinde tuttukları PKK teröristlerini TUSAŞ'a gönderdiler.
Devlet Bahçeli bu saldırıdan sonra bile "Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır" dedi.
Meselenin özü:
Suriye'nin kuzeyinde ve Irak topraklarının içine kadar uzanan bir alanı terör devleti kurmaları için PKK YPG teröristlerine teslim etmek isteyenler, telaşlandı. Çünkü Türk Devlet Aklı bu projeye karşı 'barış kartını' açtı. Terör blokunu çökertme ihtimali çok yüksek olan bu gelişmenin önüne set çekmek isteyenler de karşı hamle yaptı.
Şimdi Bahçeli'nin teklifine karşı şoven popülist söylemlerle ortalığa yayılanlar kimlerle birlikte olacaklarına yeniden karar vermeli. Barışı ve birlik beraberliği mi savunacaklar, yoksa emperyalistlerin 40 yıldır devletin ve milletin başına bela ettiği teröristlerle birlikte emperyalistlerin yanında mı olacaklar?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oğuzhan Alptemur ile DERİN ANALİZ
Bahçeli, PKK ve TUSAŞ'a saldırı...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Öcalan Çağrısı" siyaset gündeminde deprem etkisi yaptı. CHP, DEM, İyi Parti gibi siyaset kurumlarının başkanları ve sözcüleri meseleyi anlamakta zormanırken ne yazık ki PKK'nın iplerini elinden kaçırmak istemeyen şer güçler durumu hemen kavradı ve ağır bir yanıt geldi. TUSAŞ'a PKK'lı teröristler saldırdı 5 şehit verdik.
Bahçeli ne demişti:
"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Terörsüz bir siyaset için sorumluluk almaya hazırız. Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın."
En az iki şeştan devletin istihbarat örgütleri bu mesajın ne anlama geldiğini çok iyi anlamış olmalı ki Türkiye'nin en milliyetçi liderinin siyasi ikbalini ayaklar altına alarak yaptığı bu açıklamadan bir gün sonra iplerini elinde tuttukları PKK teröristlerini TUSAŞ'a gönderdiler.
Devlet Bahçeli bu saldırıdan sonra bile "Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır" dedi.
Meselenin özü:
Suriye'nin kuzeyinde ve Irak topraklarının içine kadar uzanan bir alanı terör devleti kurmaları için PKK YPG teröristlerine teslim etmek isteyenler, telaşlandı. Çünkü Türk Devlet Aklı bu projeye karşı 'barış kartını' açtı. Terör blokunu çökertme ihtimali çok yüksek olan bu gelişmenin önüne set çekmek isteyenler de karşı hamle yaptı.
Şimdi Bahçeli'nin teklifine karşı şoven popülist söylemlerle ortalığa yayılanlar kimlerle birlikte olacaklarına yeniden karar vermeli. Barışı ve birlik beraberliği mi savunacaklar, yoksa emperyalistlerin 40 yıldır devletin ve milletin başına bela ettiği teröristlerle birlikte emperyalistlerin yanında mı olacaklar?