Dünya savaşları, Müslümanlara soykırımlar, zulümler, açlıklar, siyaset, politika ve seçimler gündemimiz ve sohbetlerimizde ama insanlar yine de geçim derdinde ve para kazanma peşinde.
Herşeye rağmen Karz-ı Hasen (karşılıksız yapılan iyilik), insanlar arası kötü nefreti ve düşmanlığı azaltıyor gibi. Devletler arası ilişkilerde bile savaşları engellediği görülmüş. Rusya Ukrayna savaşı aile içi kavga da olsa, Türkiye'nin arabuluculuğu ile savaşın tansiyonu biraz düştü ve fakir Afrika ülkeleri ucuz tahıla kavuştu.
Türkiyemiz olmadan bölge siyaseti ve dengeler yerine oturmuyor. ABD ne kadar içsavaşa hazırlansa da zulümlerden elini çekmiyor. AB yine baş aktör. Belalarını bulacaklar yakında.
Yoğun gündem ve koşturmaların arasında büyüklerin nasihatleri yüreğimizi biraz olsun hafifletiyor ve gerçek aleme kapı aralıyor. Akıbetimiz hayrola, sonumuz imanla ola.
Hz. Lokman'ın oğluna tavsiyeleri: (Yapabilenlere ne mutlu) ''Ey oğul, içini dışından daha çok süsle. İçin Hakk'ın, dışın Halk'ın baktığı yerdir. Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır ve nâzır olarak bil.
Allah nazarında seni utandıracak işi bırak. Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah’tan takvâ olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun. Tamamen kurtulacağını da sanmam.
Yavrum, insanlar ibâdet ve taatte her gün noksanlaştıkları halde nasıl olur da vaat olunduklarından korkmazlar. Dünyadan yetecek kadar al, ona kapılma, bu ahiretine zarar verir. Dünyadan el etek de çekme, yoksa insanlara yük olursun. Oruç tut, bu şehvetini keser. Seni namazdan alıkoyan orucu tutma, çünkü Allah'ın katında namaz oruçtan daha büyüktür. İyiliği ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi, iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven hakarete uğrar, kötülük olan yerlere giden töhmet altında kalır, kötülüğe yaklaşan kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan pişman olur.
Yavrum, iyilerin hizmetinde bulun, fakat kötülerle dostluk kurma. Güvenilir kimse ol ki zengin olasın. Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu halde insanlara, Allah’tan korkuyormuşsun gibi görünme. Âlimlerle bir arada bulun ve onların dizinin dibinden ayrılma, fakat onlarla tartışmaya da girme, yoksa sohbetlerinden seni mahrum ederler. Onlara bir şey sorarken nazik davran. Seni ihmal ettiklerinde onlara bıkkınlık verme, yoksa senden usanırlar. Her şeyi arkanı dönerek isteme ve yüzün dönük olarak da ondan uzaklaşma. Zira bu, basîreti azaltır ve aklı zayıflatır.
Küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün. Yolculuğa çıktığında, onu çekip götürebileceğin bir yerde olmadıkça, hayvanından emin olma, çünkü onun sırtı çabuk yağır olur ve bu hakimlerin işlerinden değildir. Gideceğin yere yaklaştığında da hayvanından in ve yürü, kendinden önce onu doyur. Gecenin ilk saatlerinde yolculuğa çıkmaktan sakın. Sana gecenin yarısına kadar dinlenip gece yarısından sonra yola çıkmanı tavsiye ederim. Sefere çıkarken yanına kılıcını, mest'ini, sarığını, elbiseni, su kabını, iğne ve ipliğini, biz'ini (saraç iğnesi) al. (Bizim zamanımızda da büyüklerimiz, ''Yazın palton, kışın ekmeğin yanında olsun derler).
Ayrıca yanında sana ve beraberindekilere yetecek kadar ilâç bulundur. Arkadaşlarınla, Allah'a isyanın dışındaki hususlarda uyum sağla ve onlara vefa göster.
Yavrum, kanaatkâr görünmekten sakın, zira bu tavrın sana gündüzleri şöhret, geceleri ise şüphe getirir. Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme. Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği halde kendisi yanarak tükenen kandile benzer. Küçük işleri umursamazlık etme. Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür. Yalan söylemekten sakın. Çünkü yalan, dinini ifsat eder, insanların yanında mürüvvetini noksanlaştırır ve bu durumda da utanma duygun yok olur, değerin düşer, makam ve mevkin elden gider, küçümsenirsin, konuştuğun zaman sözün dinlenmez, söylediğine itibar edilemez. Bu duruma düşüldüğünde de yaşamanın zevki kalmaz.
Yavrum, kötü huydan, sıkıntı vermekten, sabırsızlıktan sakın. Bu hasletler karşısında hiç bir arkadaşın sana dürüst davranmaz ve seninle aralarında daima bir mesafe bırakırlar. İşini sev, sık sık karşılaştığın olaylar karşısında sabret. İnsanlara karşı güzel huylu ol. Zira huyu güzel olan, herkese güler yüz gösteren ve bunu yaygınlaştıran, iyiler yanında nasibini alır, ona karşı iyi kimseler sevgi besler, kötüler de ondan uzaklaşır.
Gönlünü kederlerle ve kalbini üzüntülerle meşgul etme. Aç gözlülükten sakın. Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alasın. Eğer dünya zenginliklerinin senin için bir araya getirilmesini istersen, insanların ellerinde olanlara göz dikme. Zira peygamberleri bulundukları mertebeye ulaştıran şey insanların ellerinde bulunanlara göz dikmemeleridir.
Dünya hayatı kısadır. Senin oradaki ömrün ise daha da kısadır. Bu kısa ömrünün de daha az bir kısmı geride kalmıştır. İyiliği ehline yap, ehil olmayana iyilik yapma, yoksa o, dünyada boşa gider, ahirette de sevabından mahrum olursun. İktisatlı ol, savurgan olma, cimrilik derecesinde mala sarılma, israfa varacak şekilde de onu dağıtma. Hikmete sarıl ki onunla ikram göresin, onu yücelt ki sen de üstün tutulasın. Hikmet ahlâkının en üstünü, Allah'ın dinidir.
Hasetçinin üç belirgin özelliği vardır. Gıyabında dostunu çekiştirir. Yanında olduğu zaman ona yaltaklanır. Musîbete dûçâr olduğunda da ona sevinir''. İnsanlardan ve Allah'ın diğer âlemlerde yarattıklarının şerrinden yine Allah'a sığınmak gerek.
Vesselam.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Muhammed Üftâde OĞUZ
FİKİR ATÖLYESİNİN ÇIRAKLARI
Dünya savaşları, Müslümanlara soykırımlar, zulümler, açlıklar, siyaset, politika ve seçimler gündemimiz ve sohbetlerimizde ama insanlar yine de geçim derdinde ve para kazanma peşinde.
Herşeye rağmen Karz-ı Hasen (karşılıksız yapılan iyilik), insanlar arası kötü nefreti ve düşmanlığı azaltıyor gibi. Devletler arası ilişkilerde bile savaşları engellediği görülmüş. Rusya Ukrayna savaşı aile içi kavga da olsa, Türkiye'nin arabuluculuğu ile savaşın tansiyonu biraz düştü ve fakir Afrika ülkeleri ucuz tahıla kavuştu.
Türkiyemiz olmadan bölge siyaseti ve dengeler yerine oturmuyor. ABD ne kadar içsavaşa hazırlansa da zulümlerden elini çekmiyor. AB yine baş aktör. Belalarını bulacaklar yakında.
Yoğun gündem ve koşturmaların arasında büyüklerin nasihatleri yüreğimizi biraz olsun hafifletiyor ve gerçek aleme kapı aralıyor. Akıbetimiz hayrola, sonumuz imanla ola.
Hz. Lokman'ın oğluna tavsiyeleri: (Yapabilenlere ne mutlu) ''Ey oğul, içini dışından daha çok süsle. İçin Hakk'ın, dışın Halk'ın baktığı yerdir. Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır ve nâzır olarak bil.
Allah nazarında seni utandıracak işi bırak. Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah’tan takvâ olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun. Tamamen kurtulacağını da sanmam.
Yavrum, insanlar ibâdet ve taatte her gün noksanlaştıkları halde nasıl olur da vaat olunduklarından korkmazlar. Dünyadan yetecek kadar al, ona kapılma, bu ahiretine zarar verir. Dünyadan el etek de çekme, yoksa insanlara yük olursun. Oruç tut, bu şehvetini keser. Seni namazdan alıkoyan orucu tutma, çünkü Allah'ın katında namaz oruçtan daha büyüktür. İyiliği ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi, iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven hakarete uğrar, kötülük olan yerlere giden töhmet altında kalır, kötülüğe yaklaşan kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan pişman olur.
Yavrum, iyilerin hizmetinde bulun, fakat kötülerle dostluk kurma. Güvenilir kimse ol ki zengin olasın. Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu halde insanlara, Allah’tan korkuyormuşsun gibi görünme. Âlimlerle bir arada bulun ve onların dizinin dibinden ayrılma, fakat onlarla tartışmaya da girme, yoksa sohbetlerinden seni mahrum ederler. Onlara bir şey sorarken nazik davran. Seni ihmal ettiklerinde onlara bıkkınlık verme, yoksa senden usanırlar. Her şeyi arkanı dönerek isteme ve yüzün dönük olarak da ondan uzaklaşma. Zira bu, basîreti azaltır ve aklı zayıflatır.
Küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün. Yolculuğa çıktığında, onu çekip götürebileceğin bir yerde olmadıkça, hayvanından emin olma, çünkü onun sırtı çabuk yağır olur ve bu hakimlerin işlerinden değildir. Gideceğin yere yaklaştığında da hayvanından in ve yürü, kendinden önce onu doyur. Gecenin ilk saatlerinde yolculuğa çıkmaktan sakın. Sana gecenin yarısına kadar dinlenip gece yarısından sonra yola çıkmanı tavsiye ederim. Sefere çıkarken yanına kılıcını, mest'ini, sarığını, elbiseni, su kabını, iğne ve ipliğini, biz'ini (saraç iğnesi) al. (Bizim zamanımızda da büyüklerimiz, ''Yazın palton, kışın ekmeğin yanında olsun derler).
Ayrıca yanında sana ve beraberindekilere yetecek kadar ilâç bulundur. Arkadaşlarınla, Allah'a isyanın dışındaki hususlarda uyum sağla ve onlara vefa göster.
Yavrum, kanaatkâr görünmekten sakın, zira bu tavrın sana gündüzleri şöhret, geceleri ise şüphe getirir. Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme. Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği halde kendisi yanarak tükenen kandile benzer. Küçük işleri umursamazlık etme. Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür. Yalan söylemekten sakın. Çünkü yalan, dinini ifsat eder, insanların yanında mürüvvetini noksanlaştırır ve bu durumda da utanma duygun yok olur, değerin düşer, makam ve mevkin elden gider, küçümsenirsin, konuştuğun zaman sözün dinlenmez, söylediğine itibar edilemez. Bu duruma düşüldüğünde de yaşamanın zevki kalmaz.
Yavrum, kötü huydan, sıkıntı vermekten, sabırsızlıktan sakın. Bu hasletler karşısında hiç bir arkadaşın sana dürüst davranmaz ve seninle aralarında daima bir mesafe bırakırlar. İşini sev, sık sık karşılaştığın olaylar karşısında sabret. İnsanlara karşı güzel huylu ol. Zira huyu güzel olan, herkese güler yüz gösteren ve bunu yaygınlaştıran, iyiler yanında nasibini alır, ona karşı iyi kimseler sevgi besler, kötüler de ondan uzaklaşır.
Gönlünü kederlerle ve kalbini üzüntülerle meşgul etme. Aç gözlülükten sakın. Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alasın. Eğer dünya zenginliklerinin senin için bir araya getirilmesini istersen, insanların ellerinde olanlara göz dikme. Zira peygamberleri bulundukları mertebeye ulaştıran şey insanların ellerinde bulunanlara göz dikmemeleridir.
Dünya hayatı kısadır. Senin oradaki ömrün ise daha da kısadır. Bu kısa ömrünün de daha az bir kısmı geride kalmıştır. İyiliği ehline yap, ehil olmayana iyilik yapma, yoksa o, dünyada boşa gider, ahirette de sevabından mahrum olursun. İktisatlı ol, savurgan olma, cimrilik derecesinde mala sarılma, israfa varacak şekilde de onu dağıtma. Hikmete sarıl ki onunla ikram göresin, onu yücelt ki sen de üstün tutulasın. Hikmet ahlâkının en üstünü, Allah'ın dinidir.
Hasetçinin üç belirgin özelliği vardır. Gıyabında dostunu çekiştirir. Yanında olduğu zaman ona yaltaklanır. Musîbete dûçâr olduğunda da ona sevinir''. İnsanlardan ve Allah'ın diğer âlemlerde yarattıklarının şerrinden yine Allah'a sığınmak gerek.
Vesselam.