SONUÇ: Zincirlerini kırmış ayağa kalkmış büyük Türk Devleti
Son dönemlerde bölgemizde yaşanan siyasi ve jeopolitik kırılmalar yüz yıllık doğum sancısının neticesidir.
Benzetmem garip gelebilir ancak anlatmak istediğim süreci ve sonuçlarını tam anlamıyla anlatan kavram ‘’ YENİ DOĞUM’’ olacaktır.
Tıpkı doğa olayları gibi tarihinde hiç şaşmayan bir tabii devinim süreci vardır. Aktörler ve zaman değişse de tarih hep tekerrür eder. İşte bu devinim sürecinde geçmişinden ders alanlar için yeni güç olma fırsatı sunar tarih ama yok ısrarla yanlışlarda ısrar edenler için yalnızca tekerrür eder tarih.
Biz Müslüman Türkler son 200 yıl hariç genelde tabii tarih sürecinde hep doğru yerde olmayı başarmış bir millet olduk.
Peki son iki yüz yılda neden tarihin hep menfi tekerrüründen nasiplendik;
Cevabı çok açık değil mi; tarihin tabiatına aykırı düşündük, yanlış yaşadık ve inanmayı unuttuk…
Milletimizi ve medeniyetimizi zirveye çıkaran ve dünyada hiçbir medeniyete nasip olmayacak kadar uzun süre zirvede tutan tarihin kazanımlarını yok pahasına heba ettik.
Ya Müslüman olmaktan vazgeçtik ya da Türk olmaktan …
Müslüman olmak istediğimizde ’’mezhepçilik‘’ fitnesine yenildik,
Türk olmak istediğimizde ‘’ırkçılık’’ batağına saplandık…
İslam tevhidi emrederken biz İslam’ın birliği için yaşayan ve ömürlerini veren Resulullah’ın (sav)en yakınlarını kavga ettirdik, düşmanlık ve tefrik malzemesi yaptık.
Türk töresinde bırakın toprak vermeyi bir çakıl taşının dahi düşmana verilmesi düşünülemezken biz en önemli topraklarımızı düşmana teslim ettik.
Tarihin çarkı döndü dolaştı ve tabii devinimin neticesi olan doğum zamanına geldik…
Doğum zamanı geldi, bölgede yaşananlar, coğrafyada yaşananlar, dünyada yaşananlar ve en önemlisi Türkiye’nin geldiği güç seviyesi tahlil edildiğinde yine eski hataları tekrarlayıp tarihin tekerrür kısmında mı kalacağız yoksa yeni doğan sürecin efendileri mi olacağız…
Millet olarak vereceğimiz karar çok önemli. Bugün bizlerin vereceği kararlar sonraki yüz yılları ve nesilleri ya ihya edecek ya da yok edecek.
Çünkü bu doğum Müslüman Türkler için tarihin vereceği son şanstır.
Bugünkü jeopolitiği biz inşa etmezsek, yeni siyasetin oyun kurucularından olamazsak zaten fikri işgal altında olan neslimizi de kaybedeceğiz.
Suriye’de yaşanan sürecin neticelerini mezheplere göre ırklara göre değil yalnızca Allah’ın dini İslam ve İslam’ın ordusu Türk Milletinin kadim kimliği üzerinden Misak-ı Millî penceresinden değerlendirmek zorundayız.
Tefrik yok eder, tevhid yaşatır …
Kendi ülkesinden rahatsız bir muhalefet ancak bize nasip oldu…
Dünya siyasetindeki gelişmeleri yeryüzünde okuyamayan tek muhalefet ve siyasi örgüt bize nasip oldu.
Abartmıyorum bu tam olarak böyle.
Karabağ’ı okuyamadılar, Libya’yı okuyamadılar, Suriye’yi okuyamadılar, Rusya’yı okuyamadılar Avrupa’yı okuyamadılar okudukları tek şey fikir bablarını önlerine koyduğu ve Türkiye’yi kötüleyen yazılar oldu.
Kendi ülkesinin coğrafyasından dahi memnun olmayan bir muhalefetimiz var …
Artık Avrupa Birliği de bizdeki muhalif örgüt CHP’yi muhatap almıyor, politikalarını ciddiye almıyor. Muhalif örgüt CHP adına daha kötüsünü söyleyeyim size; artık dünya da Türk milletinin CHP’yi dikkate almadığını ve asla iktidar yapmayacağını anladı.
Sözde ‘’devlet kurduğunu‘’ iddia eden muhalif örgüt bugün dünya siyasetinde yok hükmündedir.
‘’yurtta sulh cihanda sulh’’ politikası geçici bir politikaydı süresi doldu ve bitti.
Geri çekildik belki ezildik ama sabırla çalıştık güçlendik artık BEN DE VARIM politikası var.
Tabi ki her şeyimiz harika değil ancak artık dizleri üstüne çökmüş bir devlet yok ayakları üstünde kıyamda hakkını alan bir devlet var .. sabırla ve sıkı çalışmayla yeni dönem MÜSLÜMAN TÜRK’ÜN olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Av. Ertuğrul Akar
Tefrik yok eder, tevhid yaşatır
GİRİŞ: Tek parti Baasçı örgüt CHP
GELİŞME : Bölünmüş bir teslim edilmiş bir ülke
SONUÇ: Zincirlerini kırmış ayağa kalkmış büyük Türk Devleti
Son dönemlerde bölgemizde yaşanan siyasi ve jeopolitik kırılmalar yüz yıllık doğum sancısının neticesidir.
Benzetmem garip gelebilir ancak anlatmak istediğim süreci ve sonuçlarını tam anlamıyla anlatan kavram ‘’ YENİ DOĞUM’’ olacaktır.
Tıpkı doğa olayları gibi tarihinde hiç şaşmayan bir tabii devinim süreci vardır. Aktörler ve zaman değişse de tarih hep tekerrür eder. İşte bu devinim sürecinde geçmişinden ders alanlar için yeni güç olma fırsatı sunar tarih ama yok ısrarla yanlışlarda ısrar edenler için yalnızca tekerrür eder tarih.
Biz Müslüman Türkler son 200 yıl hariç genelde tabii tarih sürecinde hep doğru yerde olmayı başarmış bir millet olduk.
Peki son iki yüz yılda neden tarihin hep menfi tekerrüründen nasiplendik;
Cevabı çok açık değil mi; tarihin tabiatına aykırı düşündük, yanlış yaşadık ve inanmayı unuttuk…
Milletimizi ve medeniyetimizi zirveye çıkaran ve dünyada hiçbir medeniyete nasip olmayacak kadar uzun süre zirvede tutan tarihin kazanımlarını yok pahasına heba ettik.
Ya Müslüman olmaktan vazgeçtik ya da Türk olmaktan …
Müslüman olmak istediğimizde ’’mezhepçilik‘’ fitnesine yenildik,
Türk olmak istediğimizde ‘’ırkçılık’’ batağına saplandık…
İslam tevhidi emrederken biz İslam’ın birliği için yaşayan ve ömürlerini veren Resulullah’ın (sav)en yakınlarını kavga ettirdik, düşmanlık ve tefrik malzemesi yaptık.
Türk töresinde bırakın toprak vermeyi bir çakıl taşının dahi düşmana verilmesi düşünülemezken biz en önemli topraklarımızı düşmana teslim ettik.
Tarihin çarkı döndü dolaştı ve tabii devinimin neticesi olan doğum zamanına geldik…
Yukarıda yazdıklarımı nereye bağlayacağımı merak ediyorsunuz biliyorum;
Doğum zamanı geldi, bölgede yaşananlar, coğrafyada yaşananlar, dünyada yaşananlar ve en önemlisi Türkiye’nin geldiği güç seviyesi tahlil edildiğinde yine eski hataları tekrarlayıp tarihin tekerrür kısmında mı kalacağız yoksa yeni doğan sürecin efendileri mi olacağız…
Millet olarak vereceğimiz karar çok önemli. Bugün bizlerin vereceği kararlar sonraki yüz yılları ve nesilleri ya ihya edecek ya da yok edecek.
Çünkü bu doğum Müslüman Türkler için tarihin vereceği son şanstır.
Bugünkü jeopolitiği biz inşa etmezsek, yeni siyasetin oyun kurucularından olamazsak zaten fikri işgal altında olan neslimizi de kaybedeceğiz.
Suriye’de yaşanan sürecin neticelerini mezheplere göre ırklara göre değil yalnızca Allah’ın dini İslam ve İslam’ın ordusu Türk Milletinin kadim kimliği üzerinden Misak-ı Millî penceresinden değerlendirmek zorundayız.
Tefrik yok eder, tevhid yaşatır …
Kendi ülkesinden rahatsız bir muhalefet ancak bize nasip oldu…
Dünya siyasetindeki gelişmeleri yeryüzünde okuyamayan tek muhalefet ve siyasi örgüt bize nasip oldu.
Abartmıyorum bu tam olarak böyle.
Karabağ’ı okuyamadılar, Libya’yı okuyamadılar, Suriye’yi okuyamadılar, Rusya’yı okuyamadılar Avrupa’yı okuyamadılar okudukları tek şey fikir bablarını önlerine koyduğu ve Türkiye’yi kötüleyen yazılar oldu.
Kendi ülkesinin coğrafyasından dahi memnun olmayan bir muhalefetimiz var …
Artık Avrupa Birliği de bizdeki muhalif örgüt CHP’yi muhatap almıyor, politikalarını ciddiye almıyor. Muhalif örgüt CHP adına daha kötüsünü söyleyeyim size; artık dünya da Türk milletinin CHP’yi dikkate almadığını ve asla iktidar yapmayacağını anladı.
Sözde ‘’devlet kurduğunu‘’ iddia eden muhalif örgüt bugün dünya siyasetinde yok hükmündedir.
‘’yurtta sulh cihanda sulh’’ politikası geçici bir politikaydı süresi doldu ve bitti.
Geri çekildik belki ezildik ama sabırla çalıştık güçlendik artık BEN DE VARIM politikası var.
Tabi ki her şeyimiz harika değil ancak artık dizleri üstüne çökmüş bir devlet yok ayakları üstünde kıyamda hakkını alan bir devlet var .. sabırla ve sıkı çalışmayla yeni dönem MÜSLÜMAN TÜRK’ÜN olacaktır.