Hava Durumu

39 milyon liralık 'bademcik' tazminatı!

Bademcik ameliyatı sonrası kanama nedeniyle engelli kalan hastanın ailesi, özel hastane aleyhine yasal faizleriyle beraber 39 milyon liralık tazminat talep ediyor.

Haber Giriş Tarihi: 11.04.2024 11:15
Haber Güncellenme Tarihi: 11.04.2024 11:15
Kaynak: Haber Merkezi
netgercek.com
39 milyon liralık 'bademcik' tazminatı!

Gaziantep’de özel bir hastanede 2018’de bademcik ameliyatı geçiren 4 yaşındaki H. B., ameliyattan 4 gün sonra ağrı, ateş ve ağızdan beslenememeye bağlı susuz kalma şikayetleriyle tekrar hastaneye yatırıldı. İddiaya göre hasta, hastanedeki tedavisinin üçüncü günü, gece 03:00 sularında ağzından kan gelmesi üzerine babası tarafından 5’inci katta yattığı servisten, giriş kattaki acile indirildi. Tekrar ameliyathaneye götürülen çocuğun, kanamadan dolayı solunum yolu tıkandığı için beyni oksijensiz kaldı ve H. B. olay sonrası engelli kaldı.

Aile, ameliyatı gerçekleştiren Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı doktor ile özel hastaneye, “malpraktis (tıbbi yanlış uygulama)” iddiası ile maddi manevi tazminat davası açtı. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi, hastanın tedavi giderleri ve iş kaybından doğan maddi manevi haklar olarak avukat masrafları hariç, yasal faizleriyle birlikte 39 milyon TL’lik tazminat miktarı belirledi.

Davalı taraf babanın kanamayı geç fark ettiğini ve gördüğünde de çocuğun zaten oksijensiz kalmış olduğunu, hekimin ya da tedaviyi veren hastanenin bir kusuru olamayacağını, konunun ameliyat sonrası komplikasyon olarak ele alınması gerektiğini savunuyor.

“ŞİMDİYE DEK VERİLMİŞ EN YÜKSEK MİKTAR”

Demirören Haber Ajansı’na konuşan davalı doktorun avukatı Cengiz Bayram, bu miktarın tıp davalarında şimdiye kadar belirlenmiş en yüksek rakam olduğunu söyledi. Bayram, bütün kusuru sadece hekime yükleyen iddiaları kabul etmediklerini belirterek, 18 Nisan’daki karar duruşmasında, mahkemenin bu tazminat tutarına hükmetmesi halinde, istinaf yoluna gideceklerini kaydetti.

5’İNCİ KATTAN ‘HEMŞİRE İSTEĞİ İLE’ ACİLE İNDİ İDDİASI

Davacı ailenin dilekçesinde, KBB uzmanı doktorun, çocuklarını 7 Mayıs’ta muayene ettiği ve bademcik ameliyatı olması gerektiğini söylediği, öksürük şikayeti olunca ameliyatın ertelendiği ve 5 günlük antibiyotik tedavisi sonrası ameliyat tarihi olarak 21 Mayıs 2018 tarihinin belirlendiği, ancak ameliyat günü doktorun çocuğu hiç görmeden ve ek tetkikler yapmadan ameliyata aldığı iddiaları yer aldı.

Dilekçede ayrıca ameliyatın ertesi günü kontrolde doktorun her şeyin normal olduğunu söylediği, ancak bir gün sonra çocukta ateş kusma ve ishal belirtileri başlayınca tekrar hastaneye götürdükleri, ameliyatı yapan KBB doktorunun tedaviyi çocuk doktoruna devrederek fitil vermekle yetindiği iddiaları yer aldı.

Olayın olduğu geceyle ilgili iddialara ise şu cümlelerle yer verildi:

“Pazar günü akşam saat 3'ten sonra doktor H.’yi kontrole geldiğinde; H. yine öksürüyordu, baba Ö., H’yi kaldırarak kucağına almış ve o esnada H’nin ağzından fışkırır tarzda kan gelmeye başlamıştır. Odada bulunan ve panik olan doktor, ‘hemşire’ diye seslenmiştir. Odaya gelen hemşire normal şartlarda o durumu görür görmez ‘mavi kod’ verip tüm hekimleri oraya çağırması gerekirken, hemşirelerin eli ayağına dolaşmış, diğer hemşire ise H’nin ağzına tampon yapmaya çalışmıştır. Baba Ö., ağzından kan gelen çocuğa tampon yapmaya çalışan hemşirenin eline vurup H’yi yan çevirmiştir. Daha sonra odaya başka bir hemşire gelmiş, baba Ö.’ye ‘çocuğu kucağına al acile indir’ demiştir. Baba Ö., hemşirenin isteği üzerine; H.’yi kucağına alıp merdivenlerden 5 kat aşağı indirmiştir.”

“BABA, HASTAYI 5’İNCİ KATTAN ACİLE GÖTÜRMEYE ÇALIŞMIŞ”

Davalı doktorun avukatı Cengiz Bayram ise “Bir KBB hekimi arkadaşımız, halk arasında bademcik ameliyatı denilen ‘tonsillektomi ameliyatı’ yapıyor. Ameliyattan sonra hastanın birtakım şikayetleri oluyor. 4’üncü gün, hastayı tekrar hastaneye yatırıyorlar 5’inci kattaki servise. Gece saat, 02-03:00 civarında, muhtemelen baba da uyurken, çocuk kanıyor. Baba tabii o endişeyle ve baba olmanın verdiği sorumlulukla, çocuğu kucaklayarak acil servise ulaştırmaya çalışıyor. İkinci katta, o geceki nöbetçi uzman hekimle karşılaşıyor. Nöbetçi uzman hekim, çocuğu kucağına alıyor ve hemen bir kat üstteki ameliyathaneye götürüyor. Orada, anestezi uzmanı ve sonra da ameliyatı gerçekleştiren KBB uzmanı evinden gelerek müdahalesi yapılıyor. Çocuk, o süre boyunca oksijensiz kaldığı için yüzde 100 oranında Serebral Palsi dediğimiz engellilik durumu oluşuyor” dedi.

“TAZMİNATLAR 30 KAT ARTTI, HEKİMİ KORUYACAK TEMİNATLAR AYNI”

Hekimleri “defansif” tıbba yönelten yüksek tazminat miktarlarına karşı koruyan bir güvencesi olmadığını ve 2010 yılında belirlenen sigorta limitlerinin bugünkü ihtiyaçları karşılamadığını da söyleyen Bayram, sözlerini şöyle noktaladı:

“2010 yılında KBB için yaklaşık 600 bin, kadın doğum ya da daha riskli bölümler için 800 bin liralık bir sigorta limiti belirlenmişti hekimler açısından. Dolar o zaman 1,5 liraydı, yani 400 ila 550 bin dolara tekabül ediyordu hekimlerin sigorta teminatı. Aradan 14 yıl geçti, dolar 25 kat arttı, tazminat talebi miktarları 25-30 kart arttı, hekimi koruyacak olan miktar halen devlet tarafından değiştirilmedi. Hekimler artık ameliyat yapmak istemiyor bu tazminat miktarları yüzünden. Bunun bütün dünya ülkelerinde birçok çözümü var. Bugün mevcut Sağlık Bakanımız kamuda bu işi kısmen çözdü. Ama Özel Hastaneler Ayakta Teşhis ve Tedavi Yönetmeliğinde bir değişiklik yapıldı 2 yıl önce, ki biz Danıştay’da iptal davası açtık buna karşı, hala devam ediyor dava. Özel hastanelere de hekimle beraber sorumluluk getirildi. Özel sektörde büyük grupları saymazsak, küçük grupların bu problemler nedeniyle bir süre sonra hepsinin iflas edeceği ya da kapana bileceğini düşünüyorum maalesef. Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yapılabilecek çok basit bir düzenleme ile özel sektörde de bunun çözülmesi sağlanabilir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.