Son 10 yılda kiracı oranında yaşanan yükselişi değerlendiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Kirada yaşayan vatandaşlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor. 2013-2023 yılları arasındaki değişimi incelediğimizde yüzde 6 buçuk düzeyinde oransal bir fark görüyoruz. 2030 yılına kadar rüzgarın yönünü değiştirme konusunda kararlıyız. Tasarruf finansman sektörü olarak nüfusun yüzde 40’ına erişecek, kiracı oranını düşüreceğiz” dedi.Konuta erişimde yaşanan sıkıntıların mevcut finansman yönteminden kaynaklandığı, bu finansman yöntemleri çeşitlendirildiği ve iç kaynaklarla desteklendiği takdirde konut sahiplik oranın ciddi oranda artacağını söyleyen Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Kirada yaşayan vatandaşlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor. 2013-2023 yılları arasındaki değişimi incelediğimizde yüzde 6 buçuk düzeyinde bir fark görüyoruz. Bir ülkenin gelişmişliği, vatandaşlarının refahı ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla biz tasarruf finansman sektörü olarak mevcut durumu tersi yönde değiştirmekte ve vatandaşlarımızı ev sahibi yapmakta kararlıyız. 2030 yılında nüfusun yüzde 40’ına erişeceğiz ve eriştiğimiz kitlenin büyük bir kısmını kira derdinden kurtarıp kendi evine kavuşturacağız” diye konuştu.
“KREDİLİ EV SAHİBİ OLMANIN BEDELİ AYLIK ORTALAMA 91 BİN TL”
Orak, şöyle devam etti:“Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği’nin (GYODER) raporuna göre, İstanbul’da 100 metrekarelik bir konut için kullanılacak konut kredisinin aylık taksitleri, hane halkı harcanabilir gelirinin yüzde 101'ine denk geliyor. Bugün itibariyle konut kredilerinde en düşük faiz oranını ise yüzde 2,94 seviyesinde. Bu oranla çekilen 10 yıl ödemeli 3 milyon liralık kredinin aylık taksiti 91 bin TL'ye ulaştı. Geri ödenecek olan toplam tutar ise 10 milyon 945 bin TL oldu. Mevcut konjonktür, ihtiyaca cevap vermeyi zorlaştırsa da tasarruf finansmanı sektörü vatandaşı ev sahibi yapma konusunda kararlılığını sürdürüyor. Aylık ortalama 15 bin TL taksit ödemesi ile tasarrufları sistematik olarak yatırıma dönüştüren sektörümüz, hem vatandaşımızın ev ve araç sahibi olmasını sağlıyor hem de yastık altındaki birikimlerin ekonomik sisteme dahil olmasına vesile oluyor."
“KREDİ NOTU DÜŞÜK OLANLAR DA EV SAHİBİ OLACAK”
Borçlanmaya dayalı mevcut finans sisteminin sürdürülebilir olmadığını belirten Orak, “Tasarruf finansman sistemine dahil olan vatandaşlarımız, kredi notu gibi bir değerlendirmeye tabi olmaksızın, faizsiz, peşinatsız ve borçlanmadan ev sahibi olabiliyor. Çünkü tasarruf finansman sisteminde ticari çıkarların ötesinde vatandaşın çıkarına odaklanılıyor. İnsan ve fayda misyonuyla çalışan tasarruf finansman sistemine 18 yaşını dolduran herkes, koşul aranmaksızın dahil olabiliyor” dedi.
“TASARRUF FİNANSMANI DEVLET KATKISI İLE EV SAHİPLİĞİ ORANINI ARTIRMAK İSTİYOR”
BDDK’ya bağlı faaliyet gösteren tasarruf finansman şirketlerinin, iç kaynakları daha kısa sürede güçlendirmek amacıyla kamu ile iş birliği sağlamak istediğine değinen Orak, “Devletimizin tasarruf sürecine katkı payı ile destek vermesi, ekonomik kalkınma sürecini ciddi anlamda hızlandıracak, ev sahipliği oranını da çok kısa sürede artıracaktır” ifadelerini kullandı.